KURUMSAL
SON DUYURULAR

1- EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI SÖZLEŞME
A. Sözleşme’nin arka planı
Tabana yaymak suretiyle birinci kuşak hakların daha iyi gerçekleştirilmesinin sağlanması amacına hizmet eden ikinci kuşak hakların düzenlendiği Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi(Sözleşme), İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi‘nin ilanından yaklaşık 20 yıl sonra hayata geçirilmiş bir BM sözleşmesidir. 5 bölüm ve 31 maddeden müteşekkil Sözleşme’nin ilk bölümünde kendi kaderini tayin hakkı, ikinci bölümünde devletlerin genel yükümlülükleri ile hareket alanı, hakların kullanımı bakımından ayrımcılık yasağı ve kötüye kullanılma yasağı ile sınırlama rejimi, üçüncü bölümünde ilgili haklar ve bu hakların bileşenleri, dördüncü bölümünde raporlama ve Ekonomik ve Sosyal Konsey(Konsey)’in rolü, nihayet son bölümünde onay, kabul usulü ve diğer hususlar düzenlenmiştir.
Taraf devletler, bu Sözleşme ile ekonomik, sosyal ve kültürel haklara uygun hareket etmeyi taahhüt etmiştir. Aynı zamanda taraf devletler, mezkûr hakların yapısı gereği sadece ‘yapmama’ yükümlülüğüyle değil aynı zamanda ‘yapma’ yükümlülüğüyle de taahhüt altına sokulmuştur. Ancak devletin hakların kullanımı için bir dizi girişimlerde bulunmasını gerektiren bu yükümlülük, ardından getirilen ‘kaynakları azami ölçüde kullanarak … aşamalı olarak sağlama’ şeklinde bir düzenlemeyle eklemlendirilmiştir. Aşamalı olarak sağlama kavramına, korunan hakların niteliğini ikincil duruma soktuğu şeklinde eleştiri getirilse de; hem Sözleşme bütününe hâkim olan ayrımcılık yasağı, devlete yüklenen yükümlülükler, hakların bileşenleriyle birlikte detaylı düzenlenmesi hususları hem de BM’nin insan haklarının korunması ve geliştirilmesi noktasındaki tavrı ve insan haklarının bütünlüğü ilkesi gereği, aşamalı olarak sağlama kavramını ikincilleştirmekten ziyade mezkûr hakların yapılarına özgü getirilmiş bir müessese olarak düşünmek gerekmektedir. [1]
Dikkat çekici bir başka nokta da Sözleşme’nin sistematiğine göre bütün haklara üçüncü bölümde yer verilmesine karşın kendi kaderini tayin hakkına ilk bölümde ve ayrıca yer verilmesidir.
B. Sözleşme’nin imza ve yürürlüğe giriş tarihine ilişkin bilgiler
Sözleşme, BM Genel Kurulu’nun 16 Aralık 1966 tarih ve 2200 A (XXI) kararıyla kabul edilerek 19 Aralık 1966 tarihinde imzaya açılmıştır ve 3 Ocak 1976 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme’ye taraf olan ülke sayısı 171‘dir.
C. Sözleşme’de Düzenlenen Haklar
- Kendi kaderini tayin hakkı
- Çalışma ve sözleşme hürriyeti
- İşçi kakları (adil ücret, izin, dinlenme…)
- Sosyal güvenlik hakkı
- Ailenin korunması, anneliğin korunması ve evlenme
- Çocukların korunması
- Açlıkla mücadele ve tarım, gıda politikaları
- Sağlık hakkı
- Eğitim hakkı
- Uygun yaşam koşullarına sahip olma hakkı
- Bilimsel ve kültürel hayatın korunması
D. Sözleşme Bakımından Sorumluluk
Sözleşme, taraf devletlere daha çok planlama ve girişim yönü ağır basan yükümlülükler getirmiş olup 16’ncı maddesiyle de taraf devletleri, bu yükümlülüklere yönelik aldığı tedbirler ve neticesinde meydana gelen gelişmeler konusunda BM Genel Sekreterliği vasıtasıyla Konsey’e raporlar sunmakla yükümlendirmiştir. Raporların incelemesi yapıldıktan sonra Konsey, gerekli durumlarda tavsiyeler verebilmektedir.
E. Sözleşme’ye Taraf Devletlerin Yükümlülükleri
- Hiçbir halkın kendi doğal kaynaklarından mahrum bırakılmaması yükümlülüğü (madde 1/2)
- Uluslararası işbirliği yoluyla Sözleşmede tanınan hakların kullanılmasını aşamalı olarak sağlamak için tedbirleri alma ve girişimlerde bulunmak yükümlülüğü (madde 2/1)
- Sözleşme’de tanınan hakların uygulanmasında ayrımcılık yasağı (madde 2/2)
- Sözleşme’de tanınan hakların kötüye kullanılması yasağı (madde 5/1)
- Sözleşme’de tanınan hakların sınırlama sınırları (madde 5/2)
- Sözleşme’de tanınan haklar bakımından alınan tedbirler ve neticesinde meydana gelen gelişmeler konusunda raporlar sunma yükümlülüğü (madde 16 vd.)
F. Sözleşme’ye çekince konulup konulamayacağı
Sözleşme metninde, çekince konulup konulamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bununla beraber, 1969 tarihli Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesinde düzenlenen; “Bir Devlet bir andlaşmayı imzalarken, onaylarken, kabul ederken, tasvip ederken veya bir andlaşmaya katılırken aşağıdaki hallerde bir çekinceyi ileri sürebilir: a - andlaşma çekinceyi yasaklamadıkça; b - andlaşma, sadece söz konusu çekinceyi kapsamı dışında bırakan, belirli çekincelerin ileri sürülebileceğini öngörmedikçe; c- (a) ve (b) bentlerinin kapsamına girmeyen durumlarda, çekince andlaşmanın konu ve amacı ile bağdaşmazlık etmedikçe” hükmü uyarınca; Sözleşme’ye çekince koymanın önünde hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
G. Sözleşmenin Denetim Organı ve Denetim Usulü
Sözleşme’nin uygulanışını izlemek üzere denetim organı olarak 18 bağımsız uzmandan oluşan bir organ olan Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi(Komite), Sözleşmenin dördüncü bölümünde Konsey’e verilen izleme işlevlerini yerine getirmek üzere, 28 Mayıs 1985 tarihli Konsey Kararı (1985/17) uyarınca kurulmuştur.
Tüm taraf devletler, hakların nasıl uygulandığına dair Komite’ye düzenli raporlar sunmakla yükümlüdür. Devletler, Sözleşme’yi kabul ettikten sonraki iki yıl içinde ve daha sonra her beş yılda bir rapor vermelidir. Türkiye, Komite’ye başlangıç raporunu (E/C.12/TUR/128) 28 Ocak 2009 tarihinde sunmuştur. Komite, her raporu inceler ve endişelerini ve tavsiyelerini “sonuç gözlemleri” şeklinde taraf devlete iletir. Komite, Türkiye’ye ilişkin sonuç gözlemlerini (E/C.12/TUR/CO/1) 12 Temmuz 2011 tarihinde açıklamıştır.
Komite, Cenevre’de toplanır ve normalde üç haftalık bir genel kurul ve bir haftalık bir oturum öncesi çalışma grubundan oluşan iki oturum düzenler. Komite ayrıca Sözleşme hükümlerine ilişkin yorumunu genel yorumlar olarak da yayınlar.
H. Türkiye’nin durumu: Türkiye Açısından Sözleşmenin Durumu: Türkiye’nin Yaptığı Beyan ve Koyduğu Çekinceler
Türkiye, Sözleşme’yi 15 Ağustos 2000 tarihinde imzalamıştır. 4 Haziran 2003 tarihli ve 4867 sayılı Kanunla uygun bulunmuş ve Bakanlar Kurulu 10 Temmuz 2003 tarih ve 2003/5923 sayılı kararıyla Sözleşme’yi onaylamıştır. Bakanlar Kurulu kararı ve Sözleşme’nin resmi Türkçe çevirisi 11 Ağustos tarih ve 25196 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Sözleşme’nin onay belgeleri 23 Eylül 2003 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne tevdi edilmiş ve 27. madde uyarınca, Sözleşme Türkiye bakımından 23 Aralık 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Türkiye, Sözleşme’den doğan yükümlülüklerini, Birleşmiş Milletler Şartı çerçevesindeki yükümlülüklerine uygun olarak yerine getireceğini, Sözleşme’nin hükümlerinin yalnızca Türkiye’nin diplomatik ilişkisi bulunan taraf devletlere karşı uygulanacağını ve Sözleşme’nin ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesel sınırları itibariyle onaylanmış bulunduğunu ifade eden üç beyanda bulunmuştur. Ayrıca, Sözleşme’nin 13. maddesinin 3. ve 4. paragraflarının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. 14. ve 42. maddelerindeki hükümler çerçevesinde uygulanacağına ilişkin bir adet çekince konulmuştur. Sözleşme’nin çekince konular paragrafları velilerin çocuklarına kendi inançlarına uygun dinsel ve ahlaki verme serbestisine ve eğitim kurumları kurma özgürlüklerine ilişkindir.
2- EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI SÖZLEŞMEYE EK İHTİYARİ PROTOKOL
A. Protokol`ün Arka Planı
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi(Sözleşme) ile birlikte ikinci kuşak haklar, hukuki bir veçhe kazansa da bu hakların Sözleşme doğrultusunda gerçekleştirilmesine hizmet eden bir mekanizmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol(Protokol) ile Ekonomik ve Sosyal Konsey(Konsey)’e verilen izleme işlevlerini yerine getirmek üzere 28 Mayıs 1985 tarihli Konsey Kararı (1985/17) uyarınca kurulmuş olan Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi(Komite) birtakım işlevlerle donatılmıştır. Bu kapsamda 22 maddeden müteşekkil Protokol, Komite`ye, Sözleşme`de düzenlenen ekonomik, sosyal ya da kültürel haklardan herhangi birinin o taraf devletçe gerçekleştirilen ihlal veya ihlallere ilişkin devletlerarası ve bireysel başvuruları inceleme yetkisi ile resen araştırma yetkisi vermektedir. Ayrıca bu yetkilere yönelik uluslararası uzman desteği, işbirliği, mağdurlaştırmaları önleme gibi düzenlemeler de tanınmaktadır.
B. Protokol`ün İmza ve Yürürlüğe Giriş Tarihine İlişkin Bilgiler
Protokol, BM Genel Kurulu’nun 10 Aralık 2008 tarih ve 63/117 sayılı kararıyla kabul edilerek 24 Eylül 2009 tarihinde imzaya açılmış ve 18. madde uyarınca, 5 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Protokol`e taraf olan ülke sayısı 24‘tür. En son taraf olan devletler, 2018 yılında, Honduras ve Venezuela`dır.
C. Protokol`de Düzenlenen Usuller
1- Bireysel Başvurular
Bir taraf devletin yargı yetkisi altında olup, Sözleşme`de düzenlenen ekonomik, sosyal ya da kültürel haklardan herhangi birinin o taraf devletçe gerçekleştirilen ihlalinden mağduru olduğunu iddia eden kişiler yahut kişi grupları tarafından ya da bunlar namına bireysel başvuru yapılabilir. Bireysel başvurunun kabul edilebilmesi için şu şartları taşıması gerekmektedir:
- İç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekmektedir.
- İç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren 1 yıl içinde başvurunun yapılması gerekmektedir.
- Başvuruya konu vakanın Protokol`ün ilgili taraf devlet bakımından yürürlüğe girmesinden sonraki bir dönemde meydana gelmiş olması gerekmektedir.
- Başvuruya konu vakanın hâlihazırda Komite tarafından incelenmiş veya incelenmekte olmaması, aynı şekilde başka bir uluslararası usule de konu olmaması gerekmektedir.
- Başvurunun Sözleşme hükümlerine aykırı olmaması gerekmektedir.
- Başvurunun açıkça temelden yoksun olmaması veya genel bilgilere dayanmaması gerekmektedir.
- Başvuru hakkının kötüye kullanılmaması gerekmektedir.
- Başvurunun isimsiz olmaması gerekmektedir.
Başvurunun alınmasından sonra Komite, ilgili taraf devlete ivedi olarak incelenmesi için, ileri sürülen ihlallerin mağdurunun yahut mağdurlarının olası telafisi olanaksız zarar görmesini önlemek üzere istisnai şartlarda gerekli olabilecek geçici önlemleri alması yönündeki bir talebi iletebilir.
Kabul edilebilirlik kriterlerini taşıyan başvuru, gizliliğe riayet edilerek, başvuruya ilişkin beyanlarını 6 ay içinde sunmak üzere, muhatap devlete iletilir. Komite, öncelikle dostane çözüm teklifi sunmakla yükümlüdür.
Dostane çözüm gerçekleşmezse Komite, bir başvuruyu inceledikten sonra, o başvuruya ilişkin görüşleri ve tavsiyeleri ilgili taraflara iletir. Taraf devletin, 6 ay içinde Komite`ye, Komite`nin görüş ve tavsiyeleri ışığında gerçekleştirilen herhangi bir tasarrufa ilişkin bilgi vermesi gerekmektedir.
2- Devletlerarası Başvurular
Protokol`e taraf bir devlet, bir başka taraf devletin Sözleşme çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla Komite`ye başvuru yapabilir. Devletlerarası başvurular, ancak Komite`nin bu yetkisini kendisi bakımından tanıma beyanında bulunmuş olan bir taraf devlet tarafından sunulmuş ise kabul edilebilir ve incelenebilir.
Devletlerarası başvuru yapacak taraf devlet incelikle muhatap taraf devlete yazılı şekilde başvuruda bulunmak zorundadır. Muhatap devlet, bu başvuruya 3 ay içerisinde kapsamlı şekilde cevap vermek zorundadır. Başvurunun muhatap devlet tarafından alınmasından sonra 6 ay içinde tatmin edici bir çözüm ortaya konamamışsa her iki devletten her biri, başvuruyu Komite`ye gönderme hakkına sahiptir. Komite, kendisine gönderilen bu tür bir başvuruda öncelikle bütün iç hukuk yollarının tüketilip tüketilmediğine bakmaktadır. Ardından taraf devletlere dostane çözüm teklifi sunulur.
Yapılan inceleme neticesinde bir çözüme ulaşılmış ise, Komite ulaşılan çözümün anlatıldığı kısa bir açıklama içeren rapor düzenler. Öte yandan bir çözüme ulaşılamamış ise, Komite, başvuruyla ilgili olguları tespit ettiği bir rapor düzenler. Her iki durumda da raporlar taraf devletlere iletilir.
3- Araştırma Usulü
Komite, Sözleşme`de düzenlenen ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan herhangi birinin bir taraf devlet tarafından ağır yahut sistemli olarak ihlal edildiğini gösterir güvenilir bilgi alırsa, o taraf devleti bu bilginin incelenmesinde işbirliği yapmaya ve bu amaçla anılan bilgiye ilişkin olarak görüşlerini sunmaya davet edebilir. Bu kapsamda Komite, ilgili taraf devletin de rızasıyla, o devlete üyelerinden birini yahut daha fazlasını araştırmayı yürütmek üzere gönderebilir. Araştırma sonucunda bütün olguların tespit edildiği bir rapor, 6 ay içinde cevaplandırılmak üzere, taraf devlete iletilir.
D. Protokol Bakımından Sorumluluk
Protokol, taraf devletlere Komite`nin inceleme yetkisini tanıma, Komite önünde devam eden herhangi bir sürece yönelik istenilen bilgi ve bilgileri verme, işbirliği yapma sorumlulukları yüklemektedir.
E. Protokol`e çekince konulup konulamayacağı
Protokol metninde, çekince konulup konulamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bununla beraber, 1969 tarihli Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesinde düzenlenen; “Bir Devlet bir andlaşmayı imzalarken, onaylarken, kabul ederken, tasvip ederken veya bir andlaşmaya katılırken aşağıdaki hallerde bir çekinceyi ileri sürebilir: a - andlaşma çekinceyi yasaklamadıkça; b - andlaşma, sadece söz konusu çekinceyi kapsamı dışında bırakan, belirli çekincelerin ileri sürülebileceğini öngörmedikçe; c- (a) ve (b) bentlerinin kapsamına girmeyen durumlarda, çekince andlaşmanın konu ve amacı ile bağdaşmazlık etmedikçe” hükmü uyarınca; Protokol`e çekince koymanın önünde hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yanı sıra Protokol`e göre; herhangi bir taraf devlet Protokol`de bir değişiklik yapılması teklifinde bulunabilir ve bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri`ne sunabilir. Genel Sekreter teklif edilen değişiklikleri taraf devletlere, teklifleri incelemek ve bunlar hakkında karar vermek için bir toplantı yapılmasını tercih edip etmedikleri hakkında kendisine bildirimde bulunmaları talebiyle birlikte iletecektir. Böyle bir ileti tarihinden itibaren 4 ay içinde taraf devletlerin en az üçte birinin bu tür bir toplantı yapılmasını tercih etmeleri halinde Genel Sekreter, Birleşmiş Milletler himayesi altında mezkur toplantıyı yapacaktır. Hazır bulunan ve oy kullanan taraf devletlerin üçte ikilik bir çoğunluğu tarafından kabul edilen herhangi bir değişiklik Genel Sekreter tarafından onay için Genel Kurul`a ve bundan sonra kabul için tüm taraf devletlere sunulacaktır. Taraf devlet sayısının üçte ikisiyle kabul edilecek değişiklik, yalnızca onu kabul eden taraf devletler bakımından bağlayıcı olacaktır.
F. Türkiye’nin durumu
Türkiye tarafından Protokol`ü kabule ilişkin herhangi bir teşebbüste bulunulmamıştır. Türkiye için Komite`nin inceleme ve araştırma usulleri geçerli olmamakla birlikte, Sözleşme`nin ana metninde tanınan raporlama faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler geçerlidir.
[1] Rabia İlay AKBULUT PEERZADA, Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Hakların İkincilleştirilmesinin Bir Nedeni Olarak “Aşamalı Sağlama” Kavramı, YBHD, Yıl 3, Sayı 2018/1, s.34.