KURUMSAL
SON DUYURULAR

Sözleşme’nin arka planı
Avrupa Konseyi İstişari Asamblesi Ocak 1981’de işkencenin önlenmesi ile ilgili olarak, Birleşmiş Milletler bünyesinde konuyla ilgili yapılan çalışmalara atıfta bulunarak[1] 9091981 sayılı tavsiye kararını kabul etmiştir. Bu kararda, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunca işkenceye karşı hazırlanan Sözleşme tasarısının kabulü ve uygulanması amacıyla, Bakanlar Komitesinin üye ülke yöneticilerini davet etmesi önerilmiştir. Asamble ayrıca, bu Komisyonda temsil edilen üye ülke hükümetlerini de davet ederek, söz konusu üyelerin ellerinden gelenin en iyisini yapmaları amacıyla, Costa Rica tarafından sunulan ve ayrıntılı açıklamalar içeren bir ihtiyari protokolü, Sözleşme taslağının kendisi ile birlikte, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyine sunmuştur.
Mart 1981’de, biri Bay Lidbom (Doc. 4718 rev.), diğeri ise Bay Jadger (Doc. 4730) tarafından hazırlanan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerdeki işkence olayı ile ilgili iki karar teklifi, Asamblede müzakereye sunulmuştur. Bu teklifler daha sonra, üzerinde beraberce çalışılmak üzere Hukuki İşler Komitesine gönderilmiştir.
Hukuki İşler Komitesi konuya ilişkin görüşlerini bir raporla açıklamış (Doc. 5099) ve bu rapor Bay Berrier tarafından Komite adına düzenlendikten sonra 30 Haziran 1983’de kabul edilmiştir. Avrupa Sözleşmesi Taslağını da içeren bu rapor, Raportörün isteği üzerine Uluslar Arası Adalet Komisyonu ve İşkenceye Karşı İsveç Komitesince incelenmiştir.
Bu çerçevede benzer bir çalışma Birleşmiş Milletler bünyesinde yürütülmüş ve konuya ilişkin 909 sayılı Tavsiye Kararına atıfta bulunan, işkence ile diğer zalimane, gayrıinsani ve küçültücü davranış veya cezalandırmaya karşı oluşturulan Sözleşme metni, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1984’de kabul edilmiş ve hemen ardından imzaya açılmıştır. Costa Rica tarafından sunulan İhtiyari Protokol tasarısına gelince, bu tasarı Sözleşme Taslağına ilişik Asamblenin 971 sayılı tavsiye kararına benzer bir koruyucu mekanizma kurma amacı taşımaktadır.
971 sayılı Tavsiye Kararının kabulünün ardından, Bakanlar Komitesi, İnsan Hakları İzleme Komitesinin (CDDH) ‘‘971 sayılı Asamble Tavsiye Kararının, Sözleşme Tasarının metninin ve tutukluların işkence ve zalimane, gayriinsani veya küçültücü muamele yada cezalandırılmadan korunması ile ilgili diğer hukuki belgelerin, Avrupa Suç Sorunları Komitesinin (CDPC) istişaresine sunulmasının ardından, Bakanlar Komitesine sunulacağı düşüncesiyle, dikkate alınmasına.’’ konulardaki görüşlerini, Ocak 1984’deki 366. görüşmesinde müzakere etmiştir.
Daha sonra, CDDH’nin bir alt kuruluşu olarak, onun yetkisi altında çalışacak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki hakların genişletilmesi için, bir Uzmanlar Komitesi oluşturulmuştur (DH-EX) (Mart 1984, 15 inci Oturum). DH-EX, Sözleşme Taslağına iliştirilmiş 971 sayılı Tavsiye Kararını 19. toplantıdan 25. toplantıya kadar değerlendirmiştir (Mayıs 1984-Haziran 1986 arası).
Çalışmaları süresince, DH-EX’in, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesiyle İstişarede bulunma fırsatı olmuştur. Aynı zamanda Uluslararası Adalet Komisyonu, İşkenceye karşı İsveç Komitesinin ve Uluslararası Kızılhaç Komitesinin temsilcileriyle de bir oturum düzenlemiştir. Diğer oturumlar iki uzman psikiyatristin de katılımlarıyla gerçekleşmiştir. DHEX, bu ön sözleşme tasarısını Haziran 1986’da CDDH’ye göndermeden evvel, Avrupa Hukuk İşbirliği Komitesinin (CDJC) ve daha önceden CDDH’nin istişarede bulunduğu Avrupa Suç Sorunları Komitesinin (CDPC) görüşlerini dikkate almıştır.
CDDH, CDJC ve CDPC’nin yanı sıra Avrupa Komisyonu ve İnsan Hakları Mahkemesiyle de istişarede bulunmuştur. İşkencenin ve Gayrıinsani veya Küçültücü Muamele ya da Cezalandırılmanın Önlenmesi Konusundaki Avrupa Sözleşmesi CDDH’nin Kasım 1986’daki 2. görüşmesi sırasında sonuçlandırılmış ve Bakanlar Komitesine gönderilmiştir. Bakanlar Komitesi, Asamble ile istişarede bulunduktan sonra (bkz. Karar No:133, 27 Mart 1987) Sözleşmenin metni 27 Haziran 1987’de kabul edilmiştir. Sözleşme 26 Kasım 1987’de Avrupa Konseyi üyesi devletlerin imzasına açılmıştır.[2]
Sözleşmenin imza ve yürürlüğe giriş tarihine ilişkin bilgiler
İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi, 26 Kasım 1987 tarihinde imzaya açılmış ve 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Sözleşmeye taraf olan ülke sayısı 47’tür. Sözleşmeye en son taraf olan ülke ise Karadağ’dır.(2006)
Sözleşmeye göre işkence yasağı
İşkence yasağı, uluslararası hukukun emredici kurallarından (jus cogens) biridir. Sözleşme, işkence ve kötü muameleyi tanımlayan bir hüküm içermemektedir. Öte yandan Sözleşme’nin Giriş Bölümünde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “İşkence yasağı” başlıklı 3. maddesinde yer alan “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.” hükmüne atıfta bulunulmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Komisyonun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi ile ilgili içtihdı, İşkencenin ve Gayrıinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesi için bir Avrupa Komitesi için yol gösterici bir temel teşkil etmektedir.
Sözleşme’nin amacı
Sözleşme, İşkencenin ve Gayrıinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesi için bir Avrupa Komitesi’ni (European Committee for the Prevention of Torture and Inhuman or Degrading Treatment or Punishment/CPT) kurarak, Avrupa’da kişilerin özgürlüğünden mahrum bırakıldığı yerlere gerçekleştirilecek ad hoc veya periyodik ziyaretler yoluyla işkence ve kötü muamelenin önlenmesini amaçlamaktadır.
Sözleşmenin amaçları uyarınca “özgürlüğünden mahrum bırakılma” fikri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinin ifadesi doğrultusunda anlaşılmalıdır. Ancak 5. maddeye bağlı olarak ortaya çıkan “kanuni” ve “kanuni olmayan”, hürriyetten mahrum bırakılma ayrımı Komitenin yetkileri dahilinde önemsizdir.
Sözleşme Bakımından Sorumluluk
Sözleşme yargısal bir sistem tahsis etmeyip, önleyici nitelikte bir sistem ortaya koymaktadır. Komitenin görevi kanunları çiğnediğinden ötürü devletleri suçlamak değil, onlarla, özgürlüğünden mahrum bırakılan insanları korumak konusunda işbirliği yapmaktır. Bu husus Sözleşme’nin 3. Maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir: “Bu Sözleşmenin uygulanmasında, Komite ve ilgili Tarafın yetkili milli makamları birbirleriyle işbirliği yapacaktır.” İşbirliği prensibi Komitenin faaliyetlerinin her safhasında geçerlidir. Sözleşme’nin 10/2. maddesine göre ilgili Taraf işbirliği yapmadığı, ya da Komite’nin tavsiyeleri ışığında durumun iyileştirilmesini reddettiği taktirde, Komite, ilgili Tarafa görüşlerini bildirme imkanının verilmesini müteakip, üyelerinin üçte-iki çoğunluğu ile, konu hakkında kamuya bir açıklama yapılmasına karar verebilmektedir. Böyle bir karar, önemi gereği, yalnızca nitelikli bir çoğunluk tarafından alınabilir. Bir devletin durumu iyileştirme yolunu reddetmesi halinde, Komite böyle bir çareye başvurmadan önce tüm zorlukları göz önüne almalıdır. Komite hangi bilgilerin açıklanacağı konusunda geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Fakat gizliliği bulunan bir bilginin açığa çıkmaması konusunda güvence sağlanmalıdır. Aynı zamanda devam eden soruşturmalar ile ilgili bilgilerin açıklanmaması gereği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sözleşmeye Taraf Devletlerin Yükümlülükleri
- Taraf Devletin yetkili olduğu ve bir kamu makamı tarafından özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin bulunduğu herhangi bir yere Komite tarafından ziyaretler yapılmasına izin verme (madde 2)
- Sözleşmenin uygulanmasında Komite ile işbirliği yapma (madde 3)
- Devletlerin Komite'ye görevini ifa etmesi için aşağıdaki kolaylıkları sağlaması gerekmektedir:
- Ülkesine giriş ve kısıtlama olmaksızın seyahat hakkı;
- Hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin bulundukları yerler hakkındaki tüm bilgilerin sağlanması;
- Hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin bulunduğu her türlü yere, buralarda kısıtlama olmadan dolaşma hakkı dahil olmak, üzere, sınırsız giriş;
- İlgili tarafın elinde olup da, Komite'nin görevini yapması için gerekli olan diğer bilgilerin sağlanması. Bu gibi bilgilerin istenmesinde, Komite, millî hukuk ve meslekî ahlakın uygulanabilir kurallarını dikkate alacaktır. (madde 8/2)
- Komite, hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerle özel olarak görüşebilir. (madde 8/3)
- Komite, ilgili bilgi verebileceğine inandığı herhangi bir kişi ile serbestçe muhabere edebilir. (madde 8/4)
- Hükümete yapılacak bildirimleri almaya yetkili merciin ve tayin edebileceği herhangi bir irtibat görevlisinin isim ve adresini Komiteye bildirme (madde 15)
Sözleşme’ye çekince konulup konulamayacağı
Sözleşmenin 21. maddesine göre Taraf Devletler, Sözleşme hükümleri ile ilgili çekince koyamazlar.
Sözleşmenin Denetim Organı
Sözleşme kapsamında Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (European Committee for the Prevention of Torture and Inhuman or Degrading Treatment or Punishment (CPT)) kurulması öngörülmüştür.
Sözleşme’nin “Bölüm II” başlıklı 4-6. maddeleri, Komite’nin kuruluş ve işleyişini düzenlemektedir.
Komite, Taraf Devletlerin sayısına eşit sayıda üyelerden oluşmaktadır. Komite üyeleri, Sözleşmenin kapsadığı alanlarda insan hakları konusunda yetkileriyle tanınan veya meslekî deneyimi olan yüksek ahlakî karaktere sahip kişiler arasından seçilmektedir. Komite'nin iki üyesi aynı devletin vatandaşı olmaz. Üyeler kendi kişisel sıfatları ile görev yapan, bağımsız ve tarafsız kişilerdir ve Komiteye etkin şekilde hizmet vermeye hazır olmalıdırlar. (madde 4)
Komite üyeleri, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Bürosu tarafından hazırlanacak isim listesinden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından mutlak çoğunlukla seçilmektedir; tarafların Parlamenter Meclisteki millî heyetleri, asgarî ikisi kendi vatandaşı olan, üç aday göstermektedir. (madde 5/1)
Komite üyelerinin görev süresi 4 yıldır. Üyeler sadece bir kez yeniden seçilebilirler.
Komite kararları mevcut üyelerin çoğunluk oyu ile alınmaktadır.
Komite hakkında detaylı bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz: https://www.coe.int/en/web/cpt/faqs
Komitenin Çalışma Usulü
Komite, 2 nci maddede belirtildiği şekilde kişilerin özgürlüğünden mahrum bırakıldığı herhangi bir yere ziyaretler düzenlemektedir. Ziyaretler, periyodik veya ad hoc olarak yapılabilmektedir. Ziyaret gerçekleşmeden evvel Komite, ilgili tarafın hükümetini durumdan haberdar ederek, ziyareti icra etme konusundaki niyetini belirtmektedir. Bu bildirimden sonra, Komite istediği her an Sözleşmenin 2. maddesinde atıfta bulunulan her yeri ziyaret edebilir.
Genel bir kural olarak, ziyaretler en az iki Komite üyesi tarafından yapılmaktadır. Komite, gerekli gördüğü takdirde, uzmanlardan ve tercümanlardan yararlanabilmektedir. Bir Taraf Devlet, istisnai olarak, Komiteye yardım eden herhangi bir uzman veya başka bir şahsın, ülkesinde bir yere yapılacak ziyarette yer almasına müsaade edilmeyebileceğini beyan edebilmektedir. Komite ve tarafların ve ziyaretçi ekipte bulunan her kişinin kimliği ve özgeçmişi hakkında anlaşmaya varmaları gerekmektedir. Ayrıca, ilgili devlet milli savunma nedenleriyle gizli veya ulusal güvenlik açısından özel koruma gerektiren yerlerde Komiteye üst düzeyde bir görevlinin refakat etmesini isteyebilir. Ancak refakat eden şahıs, Komitenin özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerle gerçekleştirdiği özel görüşmelerde bulunamaz.
Her ziyaretten sonra Komite, ilgili Tarafın sunabileceği gözlemleri de dikkate alarak, ziyaret sırasında tespit ettiği vakıalar hakkında bir rapor düzenlemektedir. Komite, gerekli gördüğü takdirde tavsiyelerine de yer verebileceği raporunu ilgili Tarafa göndermektedir. Komite, ilgili Taraf ile hürriyetinden yoksun bırakılan kişilerin daha iyi korunmaları konusunda gerekli ise önerilerde bulunmak maksadıyla, danışmalarda da bulunabilmektedir. İlgili Tarafın işbirliği yapmadığı ya da Komite'nin tavsiyeleri ışığında durumun iyileştirilmesini reddettiği takdirde, Komite, ilgili Tarafa görüşlerini bildirme imkânının verilmesini müteakip, üyelerinin üçte - iki çoğunluğu ile konu hakkında kamuya bir açıklama yapılmasına karar verebilir.
Komite tarafından ziyaret ile ilgili olarak toplanan bilgiler, Komite raporu ve ilgili Taraf ile danışmalar gizli olacaktır. Komite, ilgili Tarafın talep etmesi halinde, ilgili tarafın yorumları ile birlikte raporunu yayınlayacaktır. Bununla birlikte, ilgili şahsın açık rızası olmaksızın hiçbir şahsî bilgi yayınlanmayacaktır. (madde 11) Komite üyeleri, uzmanlar ve Komiteye eşlik eden diğer kişiler, görevleri sona erdikten sonra dahi, sırları ifşa etmemeye dikkat etmelidirler. Komite üyeleri veya diğer şahısların, ziyaret esnasında görevlerini yaparken veya herhangi diğer zamanda öğrendikleri gerçekleri ve bilgilerin hepsi bu kapsama girmektedir.
Komite, 11 inci maddede yer alan gizlilik kurallarına bağlı olarak, her yıl faaliyetleri konusunda Bakanlar Komitesine bir genel rapor sunacak, bu rapor Parlamenter Meclise de gönderilecek ve kamuya açıklanacaktır. (madde 12)
Komite 1990-2021 yılları arasında toplam 471 ziyaret (275 periyodik ve 196 ad hoc) düzenlemiştir. 426 ziyaret raporu ise yayınlanmıştır.
Türkiye’nin durumu
Türkiye, Sözleşme’yi 11 Ocak 1988 tarihinde imzalamıştır. Sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair 25 Şubat 1988 tarih ve 3411 sayılı Kanun, 26 Şubat 1988 tarih ve 19737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Sözleşme’nin onayına ilişkin 26 Şubat 1988 tarih ve 88/12649 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Sözleşme’nin resmi Türkçe çevirisi, 27 Şubat 1988 tarih ve 19738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Onay belgeleri 26 Şubat 1988 tarihinde tevdi edilmiş ve Sözleşme, Türkiye bakımından 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Komite, Türkiye’ye yönelik 1990-2021 yılları arasında toplam 34 ziyaret düzenlemiştir. Komite, 2017 periyodik ziyaret ile 2019 ad hoc ziyaret raporlarını yayınlamıştır. 2016 ve 2018 yılında gerçekleşen ziyaret raporları ise henüz yayınlanmamıştır.
[1] Daha fazla bilgi için bkz. İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlıkdışı ve Aşağılayıcı Muameleye Karşı Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol/OPCAT Bilgi Notu.
[2] CPT/Inf/C(2002)1, “İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi(Açıklayıcı Rapor)”, 1 Mart 2002, Strasburg , https://rm.coe.int/16806dbac9, (E.T: 04.05.2021).