KURUMSAL
SON DUYURULAR

Günümüzde canlı hayatını tehdit eden bir seviyeye gelen çevre sorunlarının temelinde insan faaliyetleri yer almaktadır. I nsanların yerleşik hayata geçmesi ve tarımla uğraşmaya başlamasıyla birlikte M.O . 6000’li yıllarda dahi çevre sorunlarının ortaya çıktığı görü lmektedir. Bununla birlikte özellikle sanayi devrimi sonrasında çevre üzerinde baskı giderek artmış ve çevre sorunları küresel hale gelmiştir. İklim değişikliği ve küresel ısınma başta olmak üzere bugün Dünya’nın karşı karşıya kaldığı hava, su ve toprak kirliliği, çölleşme, biyolojik çeşitlilik kaybı, ormansızlaşma, ozon tabakasının tahribatı, asit yağmurları, tehlikeli atıklar, deniz ve okyanus kirliliği gibi küresel çevre sorunları, siyasi sınır tanımaksızın çevrenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmakta; insanların güvenliği, sağlığı ve üretkenliği, diğer canlı türlerinin bekası ve gıda güvenliği ile su kaynakları üzerinde tehdit oluşturmaktadır (T.C. Dışişleri Bakanlığı). Bu çevre sorunlarının çözülmesi için bir dizi önlem alınmaya çalışılsa da bu önlemler çevre sorunlarının çözümünde etkili olmaktan çok uzaktır.
Çevre sorunlarının insan sağılığı üzerindeki o nemli bir etkisi zoonotik hastalıkların yayılması olmaktadır. Doğa tahrip edildikçe ve biyolojik çeşitlilik azaldıkça insan ve vahşi yaşam arasındaki etkileşim artmakta ve bunun sonucunda da hayvanlardan insanlara hastalık bulaşma riski yükselmektedir (ÜNEP, 2020). Bugün bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirus salgını da (COVID-19) zoonotik bir hastalıktır ve insanların doğayı o nemli ölçüde tahrip ettiği ve vahşi yaşamla temas ettiği Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSO ) tarafından pandemi olarak ilan edilen salgın nedeniyle 2020 yılının ilk altı ayında yüzbinlerce insan enfekte olmuş ve on binlercesi de yaşamını yitirmiştir. Rakamların daha da artacağı öngörülmektedir.
Dünya genelinde devletler, COVID-19 salgının yayılımını kontrol altına almak için bir dizi o nlemleri hayata geçirmiştir. Bu önlemler, sokağa çıkma yasakları, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerin kısıtlanması, mümkün olduğunca evden ve/veya dönüşümlü çalışma, sosyal mesafe gibi karantina önlemlerini ve zorunlu maske kullanımı gibi hijyen önlemlerini kapsamaktadır. Bu tedbirlerin öncelikli amacı, doğal olarak insan sağlığını ve hayatını güvence altına almaktır; ancak tedbirlerin çevre üzerinde bir takım dolaylı etkileri de açığa çıkmıştır. Karantina önlemlerinin bir sonucu olarak, şehirlerde özel ve toplu taşıma kullanımı azalmış, kara, deniz ve hava taşımacılığı durma noktasına gelmiştir. Ayrıca, sanayi faaliyetleri de azalmıştır. Yani çevre kirliliğinin lokomotifi olan insan faaliyetlerinde bir yavaşlama görülmüştür. Dolayısıyla da pandemi nedeniyle alınan karantina o nlemleri sonucunda hava kirliliğinin, su kirliliğinin ve gürültü kirliğinin azalması gibi çevre sorunları bakımından bir dizi pozitif etki ortaya çıkmıştır. Ancak, bu pozitif etkilerin yanı sıra; pandemi, başta artan atık sorunu olmak u zere bir dizi çevresel sorunu da beraberinde getirmiştir.
Raporun tamamına erişmek için tıklayınız.
İHUD - Pandeminin Çevre Üzerindeki Etkileri Raporu 2020.pdf dosyasını indirmek için tıklayın!